21. yüzyılda uzay; başta roket, uydu ve bilişim gibi yüksek teknoloji gerektiren sektörlere yapılan yatırımlarla ona erişebilen ve onu kullanabilenlere büyük güç ve imkânlar sunmaktadır. Uzay, tam da bu sebeple yeni bir rekabet alanı hâline gelmiştir. Uzayın artan önemi ile birlikte uluslararası ilişkiler disiplini içerisindeki kuramsal yaklaşımları yansıtan bir astropolitik literatürü ortaya çıkmıştır.
Mevcut astropolitik literatürü içerisindeki yaklaşımlar, uzayda son yirmi yılda yaşanan gelişmeleri ve halihazırdaki tarihsel değişimi kuramsal olarak yeterince anlamlı hâle getirememiştir. Bu kitapta astropolitik bağlamda yaşanan rekabet, yeni bir kuramsal yaklaşım ile daha görünür ve anlamlı kılınmaya çalışılmıştır.
Bu kitapta benimsenen metodolojik yaklaşımın ve elde edilen bilgilerin, astropolitik bağlamdaki değişimin anlamlandırılmasına katkı sağlaması ümit edilmektedir.