XIX. yüzyılda Sanayi Devrimi'nin ardından sosyo-ekonomik eşitsizlikler artmış kapitalist toplum yapısı, sınıflar arasındaki çatışmalar karşısında neredeyse çözümsüz kalmıştır. Bu dönemde aynı zamanda farklı adalet arayışlarının da ortaya çıktığı görülmektedir. Kişiler, yasalarda yer alan eşitliği yeterli bulmuyor ve belli imkanlardan yoksun olmanın kendilerine tanınan hakların kağıt üzerinde kaldığı anlamına geldiğini iddia ediyorlardı. Böylece kişilere asgari bir yaşam standardı sağlamayı amaçlayan sosyal devlet sistemi ortaya çıkmıştır. Sosyal devletlerin en büyük amaçlarından biri sosyal adaleti sağlamaktır. Sosyal adaletin anayasal bir ilke olarak kabul edildiği toplumlarda hukuk da eşitliği, pozitif özgürlükleri ve sosyal hakları temel alarak şekillenir. Dolayısıyla hukuk kurallarının anlaşılması ve yorumlanması için sosyal adaletin...
Yazar | Nisanur Önay |