bir yürüyüş ki bu Malya’da kavuşur kolları tozu düşmemiştir daha ovanın çiçeklerine rengi senelerdir gelinciklerde biriken Babailerin bir yürüyüş ki bu Karaburun’dan dolar gelir fırtınalar ağrına gider Börklüce’nin eğer duymadan geçersek kayaların fısıltılarını ama fısıltılar gök gürültüsü gibi yankılanıyor yasak kitapların mühürleri eridikçe bir yürüyüş ki bu “ Yıldız Dağı yine duman içindedir” darağaçlarında çoğalır isyanlar beş yüz yıl geçmiş daha buradayız bak yine yürüyoruz Banaz’dan bir yürüyüş ki bu Hacıbektaş başka bir telaşa düşmüş kalabalıklar sığmazken yeryüzüne bütün kırlangıçlar çığlık çığlığa divan kurmaya hazırlanmaktadır ela gözlü pirim en ön safındadır bu Kalender Destanın Tanıtım Metni