“Adı 1984 ve Cesur Yeni Dünya’yla anılması gereken bir eser.” –Library Journal
“Boye’nin eserleri bir yandan şiirsel bir içe dönüklüğü, öte yandan kâhince bir toplumsal sorumluluk hissini yansıtıyor.” –Richard B. Vowles
“İçimde Hiç Şüphe Yoktu Artık: Yeni Bir Dünyanın Yaratılışına Katılıyordum Ben.”
Bir şair de olan Karin Boye hayatının son dönemini II. Dünya Savaşı’nın gölgesinde yaşadı. İşgal tehdidi altındaki ülkesi İsveç’te sansür, korku ve güvensizlik cenderesinde bir umut ışığı niyetine dünya edebiyatına bu distopyayı armağan etti. İnsan zihninin derinliklerine dair, totaliter gerçekliğe karşı ilaç olarak gördüğü bireyin savunusu olan Kallokain, Boye’nin son ve en önemli eseridir.
Cesur Yeni Dünya ile 1984 arasında bir tarihte kaleme alınan Kallokain’de sorun gerçekliktir. Dünyadevlet de diğer bütün devletler gibi halkı üzerinde tam bir egemenlik kurmuş, insanlara kendi gerçekliğini dayatmıştır. Askeri bir hiyerarşi üzerinde yükselen bu mekanizmada en büyük gurur ise, silah arkadaşlarına layık biri olarak hainliğe karşı en yakınından bile kuşkulanmaktır.
İyi bir silah arkadaşı olma amacındaki Leo Kall, insanları bildiklerini söylemeye mecbur bırakan bir ilaç geliştirir. Artık kimse hiçbir şey saklayamayacak, her yerde görev başında olan polis gözleri ve polis kulaklarına rağmen ihanet içinde olan hainler daha eyleme geçemeden birer birer ortaya çıkarılacaktır. Böylece kolektif kurumlar asosyal yatkınlıkların gizlendiği bütün köşeleri fethedecek ve devletin yüce birliği tamamlanacaktır.
Ancak Leo Kall gerçekleri söylemeye mecbur ettiği insanlardan duyduklarıyla başka türlü bir birliğin mümkün olabileceğine ve gücüyle, insanın içindeki bütün ölü kalıntıları iyileştirebileceğine dair bir şüpheye kapılır. Kallokain, gerçekliğin acı ilacı.
Hakan Bıçakcı’nın sunumuyla...
Basım Yılı | 2023 |
Baskı Sayısı | 7 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 200 |
Yazar | Karin Boye |