Halkla ilişkiler disiplininin gerçek boyutlarıyla kavranamamış olması, toplumla bütünleşme ve toplumu bütünsel olarak etkileme gücünden ziyade teknik bir meslek olarak sınırlı bir çerçevede uygulanıyor olması, halkla ilişkiler disiplinini kısır bir algının içine hapsetmektedir.
Bir kurumun içinde bulunduğu toplumun desteğini ve dolayısıyla güvenini kazanmak amacıyla yaptığı stratejik ve planlı iletişim çabalarını kapsayan halkla ilişkiler disiplini, tarihsel süreç içinde özellikle kamuda, “basınla ilişkiler” uygulamaları olmaktan öteye gitmese de bugün geldiğimiz noktada bize; çift yönlü, etkileşimli, dijital teknolojilerin de uygulamalara dahil edildiği bir “kamusal halkla ilişkileri” kavramsallaştırmamız gerekliliğini hissettirmektedir.
Türkiye’de kamu yönetimi sisteminin, bu sistemi oluşturan kurumların hedef kitleleri ile olan ilişkilerini pek çok noktada düzeyen halkla ilişkiler disiplininin; yönetime danışmanlık etme, bilgilendirme, kriz iletişim süreçlerini yönetme, duyurumları yapma, hedef kitle (kamusal halkla ilişkiler açısından yönetilen) ile oluşan/ oluşabilecek sorunları saptama ve çözüm süreçlerini planlama, lobicilik, sosyal sorumluluk ve etkinlik iletişiminin yürütülmesi gibi pek çok işlevi bulunmaktadır.
Kamusal iletişim süreçlerinin yerine getirilmesinde ölçülebilir, hesap verilebilir, saydam bir iletişim planlaması yapmak, halkla ilişkilerin toplumla bütünleşme misyonunu gerçekleştirmesi ve toplumsal sorumluluk işlevi açısından son derece önemlidir.
Basım Yılı | 2022 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 240 |
Yazar | Kolektif |