Kim demiş edebiyatın iyice İstanbul'a doğru çekildiğini? Hayır, Ankara veya İzmir'den bahsetmiyorum. Antalya'dan... Mehmet Aldemir'den soluk soluğa okuyacağınız bir ilk roman... Altı öykünün ilginç kurgularının birleşmesiyle iki kısımdan oluşan, baş döndürücü bir roman çıkıyor karşımıza. Her bir öykü, kâğıda döküldükçe "Pandoranın Kutusu" açılıyor ve ortaya, daha çok psikolojik olmak üzere toplumsal,
hayalî ve felsefi konuların ele alındığı, son derece merak uyandıran bir metin saçılıyor.
İnsanları çok yakından gözlemlediği belli olan yazar -yüksek lisans yaparken aldığı psikoloji eğitiminin de etkisiyle- derinlemesine yaptığı karakter tahlillerini, onların içsel ve dışsal çatışmalarını, çıkmazlarını, duygusal iniş çıkışlarını ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor.
Romanda, birbirine zıt kavram ve olgular, karşıt görüşler etkili bir diyalektik oluşturacak şekilde bizlere sunuluyor. Art arda gelen tuhaf ve çarpıcı olaylar, rastlantılar, romanı baştan sona büyük bir merak ve heyecanla nefes nefese okumamızı sağlıyor. Ayrıca yazarın akıcı ve zengin dili, tarafsız bakış açısı ve titiz çalışması sonucunda, kişiler arası ilişkiler, çekişme ve çatışmalar ve de yaşanan tüm olaylar gerçekçi, inandırıcı bir üslupla anlatılıyor.
Yazar Gül Coşkun
Basım Yılı | 2019 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 250 |
Yazar | Mehmet Aldemir |