“Yaprakların hışırtısı, yüzüne vuran damlalar ve uzaktan uğuldayan İstanbul eşlik etti ona. Süresiz ve mesafesiz mutluluk. Felaket öncesinin aptallığı. Gölgeler ucuz bir filmden kopma fragmanlar gibi döndü kafasında. Bilmek ne müthiş bir yüktü. Beynini sıfırlamak istedi. Tüm anıları ve benliğini formatlamak. Geçmişi onu bırakacak kadar saf değildi.” Gazeteci Selin Uygar ABD’den memleketine döndüğünde bambaşka bir Türkiye’yle karşılaşır. Bombaların patladığı, cihatçıların ve militanların cirit attığı kaos ortamında İstanbul Emniyet Müdürü Ünsal Yüksel vahşi bir cinayete kurban gider. Ünsal Yüksel cinayetini araştırmaya başlayan Selin Uygar hem geçmişin hayaletleriyle yüzleşmek hem de peşindeki karanlık güçlerden kaçmak zorundadır. Selin Uygar’ın Washington’dan sonra İstanbul’da geçen ikinci macerası Amerika, Ortadoğu ve Türkiye üçgeninde karanlık ve tehlikeli oyunlara ışık tutuyor.
Tanıtım Metni