Ararat’ın eteklerinden uzanır, Midyat ovasına doğru lavanta kokulu hasretim. Özlem sevda derin duygular getirir bana benliğimi ararken. Tarih sayfalarında tanrıların ızdırabıyla atarım kendimi zigüratlardan neolotiğin yaratıcısı kadının kollarına. Komünal yaşam özlemi ile arayışa girerken, acırım insanlığa, girdikleri amansız kavgalardan, kaoslardan dolayı. Yaşam arzusu kalmamış; her taraf yıkıntı harabe... Bulabilecek miyim acaba Neolotiğin doğal toplumu ve komünal yaşamı? Dirilt - meliyiz, ayaklandırmalıyız, içimizde kalan azbir vicdanı. Sunmalıyız geleceğimize, yarınlarımıza, özgür yaşam olarak. Yok ettiğimizi yeniden yaratarak. İhanet olmamalı özgür yarınları yaratmak isteyen o yüce insanlara. Öncülük ettiler, bedel ödediler ama canlarıyla unutulmadılar. Gerçek yaşamı arayanlar tarafından asla da unutturulmayacaklardır. Yüreğim sensiz, hayallerim seninle güzel. Hayallerimde yaşamasan sensiz olan yüreğim solmaya yüz tutar, dayanamaz acına. Senin hayalin ışık tuttu geleceğime ve yüreğime. Bir umut gözlerim, yolunu Midyat’a doğru bakarak ve haykırırım gel diye, gör diye, söndür diye bu ateşi Hicran...
Basım Yılı | 2016 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 160 |
Yazar | Ömer Alkan |