Mondros Mütarekesi sonrası Mersin’i işgal eden Fransızların Toros tünellerini tutmak için Pozantı’da görevlendirdiği 412. Tabur’u esir alan 44 kahramanın yazdığı Karboğazı Zaferi, vatanseverliğin, fedakârlığın, aşkın ve savaşın destanıdır. 1. Dünya Savaşı’nda “Avrupa’nın Çanakkale’si” olarak adlandırılan 300 bin Fransız ve Alman askerine mezar olan Verdün savunmasında Almanlara karşı büyük başarılar kazanan 412. Tabur’un komutanı Binbaşı Pierre Mesnil’i yalnız bırakmayan eşi Edrige’nin hemşire olarak bölgede görev yapması ve Türklere esir düşmesi sırasında yaşananlar, aşkın ve görev bilincinin zirvesi gibidir. Edrige Mesnil ve diğer esirlere misafir gibi davranan Kuvayı Milliye’nin bu yaklaşımı, Türklerin insani değerlere verdiği önemin bir nişanesi olarak pırıl pırıl parlıyor. Fransızların Adana’daki askeri valisi General Dufieux’nün isterse teslim olabileceğini bildirmesine rağmen bir yarma harekâtıyla kuşatma altındaki Pozantı’dan çıkarak Mersin’deki Fransız birliğine katılmak üzere Torosların karlı ve geçit vermez zirvelerinde ilerlemeye çalışan Binbaşı Mesnil’in askerini imhadan kurtarma çabaları yer yer yürek burkuyor. Mağrur Fransızların Çukurova’da kalıcı olamayacaklarını tüm dünyaya ilan eden ve TBMM Hükümeti ile Fransızlar arasında Ankara Antlaşması’nın yolunu açan 44 kahramanın bu muhteşem zaferi, yüz yıl önce verdiğimiz Milli Mücadele’nin pek de bilinmeyen bir yönüne ışık tutuyor. Milli Mücadele kahramanlarına bir saygı duruşu olan KARBOĞAZI ZAFERİ-44 KAHRAMAN romanı, sadece Türkiye değil dünya kamuoyu tarafından da bilinmeyi ve takdir edilmeyi fazlasıyla hak ediyor.
Tanıtım Metni