Sadece Viktimoloji bilimi değil, ceza muhakemesi ve hatta suç/ceza kanunları da mağdur ve suçtan zarar görenlerin haklarını güvenceye almak, korumak ve hayata geçirmek zorundadır. Bu, hukuk devleti olmak kadar adil yargılanma hakkı ve ceza muhakemesinin de gereğidir. Sanık-şüpheli hakları ile mağdur hakları arasında matematiksel bir eşitlik ve benzerlik olmasa da ceza hukukunun etkin işlevselliğiyle ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması gerekmektedir.
Bu kitapta, mağdur hakları konusu, uluslararası ve karşılaştırmalı hukuk bağlamında ele alınarak, mağdur (ve suçtan zarar gören) hakları kanunlarına sahip ülkelerin tecrübeleri Türkçeye aktarılarak, hukukumuz açısından pozitif norm ihtiyaçları kadar öğretiye de yeni çalışma olanakları sağlanmıştır. Bu bağlamda, davaya katılma, suçtan zarar gören ve/veya mağdurların avukattan ve psikoloji, pedagoji, sosyal hizmetler vs. alanlarından uzmanların rehberliğinden yararlanması, saldırı tekrarlarından korunması, yargılama öncesi adli yardım almak ile yargılama sırasında adli yardım alarak hem zararların giderilmesi hem de psikolojik, eğitim ve öğrenim, sosyal ve güvenlik açısından olması gereken standartta bir yaşamın sürdürülmesi, suçun yol açtığı mağduriyetin giderilmesi açısından tek muhatap olarak suç faillerini hukuken takiple yetinilmemesi, özel yaşam ve kişisel verilerin korunması, ekonomik güçlükler söz konusu olduğunda hem adli mekanizmalar hem de sosyal devlet ilkesi gereğince ilgili resmi kurumlardan gerekli yardımın etkin işleyişinin düzenlenmesini talep ve her aşamada adalete erişim haklarının giderilmesi konuları incelenmiştir.