900’lü yıllarda yaşamış bir rahibe, Endülüs’ün başşehri Kurtuba’dan Dünyanın İncisi diye söz eder ve der ki: “İsmi Kurtuba olan bu
şehir, sahip olduğu yedi hikmet nehri ve sürekli zaferleri ile göz kamaştırıyordu.”
Endülüs, bin yılı aşkın süredir Batı’da ve Doğu’da her daim tarihçilerin, edip ve şairlerin, yönetici, bilim adamları ve seyyahların
dikkatini çekmiştir.
Bir zamanlar dünya siyasetine de yön vermiş olan Endülüs İslam Devleti’nin alâmet-i fârikası elbette kültür ve medeniyetidir; bilim,
teknoloji ve sanata muazzam katkısıdır; Rönesans’ın ilham kaynağı oluşudur. Farklı din, dil ve ırkların bir arada uyum içinde
(convivencia) yaşayabildiği “özlenen” bir medeniyet tecrübesidir.
Kayıp Gerdanlık: Endülüs, Endülüs İslâm Devleti’nin 800 yıllık tarihinin kültür ve medeniyetiyle, bütüncül bir metotla anlatıldığı
hikâyesidir. Yanı sıra, Endülüs İslam medeniyetinin Avrupa’ya etkisi, bu medeniyeti inşa eden önemli şahsiyetler; Endülüs’ten kalan
“taştan şahitler” ve günümüz İspanya’sındaki Müslümanlar ve İslami miras da mercek altına alınmıştır.
