“Saatler akıyordu, insanlar, buharlaşıp havaya karışan cümleler akıyordu. Çevremdeki her şey bir değişim ve devinim içindeydi. Sabit duran bir tek ben vardım… Oradan oraya bilinçsizce savrulurken gözlerimi sımsıkı kaparsam bunun bir son bulacağını sanacak kadar da korkak ve aptaldım. Ruhum yara bere içinde kalmıştı ama yenilmeyi kendime konduramıyordum.” Sırlar, geçmişe emanet edilebilir mi? Kendini yalnızlığa hapsetmiş bir insan, daha ne kadar feryatlarını sessizliğine gömebilir? Başarılı bir kariyer ve sakin bir hayatın içinde her gün yaşanan ölümün hikayesini anlatıyor Kayıp Kadın. Gerçekler adım adım ortaya çıkarken bu kez tanıdık hayatların bilinmeyen hikayelerini sunuyor size. Genç yazarın titizlikle, adeta ince ince dokuduğu kurgunun araladığı kapılardan geçerken öyle bir an yaşıyorsunuz ki öykünün kahramanı siz oluvermiş ve kendi hikayenizi yazmaya başlamışsınız… Kayıp Kadın, Dilara Aksongur’un ilk uzun öykü denemesi. Edebiyatın en zor türlerinden biri olarak kabul edilen öykü formatında yazılan Kayıp Kadın, ustalıkla sonlanan psikolojik-gerilim kurgusu ile dikkat çekiyor.
Tanıtım Metni