Leonardo gözünü her yumduğunda Bayan Lisa Giocondo’nun masum yüzü hayalinde beliriveriyordu. Çok geçmeden Leonardo derin bir uykuya daldı. Ama sabaha kadar rüyasında Bayan Lisa’nın yüzünü gördü ve onun sesini işitti. Lisa ona şöyle sesleniyordu:
“Ellerim yok Leonardo, ellerim yok. Ellerimi çizmelisin…”
Milano, eski tarz feodal bir şehir devletiydi. İktidarı yasalardan çok kastlara ve askeri güce dayanan yönetici bir hanedan tarafından destekleniyordu. Sanatsal açıdan Milano adeta eklektik bir karışımdı. Bir geçiş şehri olarak, Venedik ve Palu gibi komşu sanat merkezlerinden olduğu gibi Almanya, Fransa ve Hollanda gibi kuzeyden gelen etkileri de içine alıyordu. Şehir Fransız-Alman taş ustaları ve heykeltıraşlarla doluydu. Ünlü Sforza ailesi, bir kuşak önce şehrin yöneticileri olan Visconti’nin yerini aldığından beri bu isim azamet ve gösteriş sözcükleriyle birlikte anılır olmuştu. Milano Dükü Ludovico Sforza kırmızı tuğla duvarların ardındaki kale sarayında sık sık davetler veriyor, karnaval eğlenceleri düzenliyordu. Bu gece de yine onlardan birine ev sahipliği yapacaktı.
Kayıp Mona Lisa, Rönesans’ın yalnız dehası, bilimin ve sanatın büyük ustası Leonardo da Vinci’nin bilinmezlerle dolu hayatını gözler önüne sererken Tanrı’nın en muhteşem eseri olan “insan”ın kendi yaratıcısını ne kadar tanıdığı sorusuyla okuyucuyu yüzleştiriyor.
Yoksa siz de bir Monalisa mısınız?
Basım Yılı | 2016 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 204 |
Yazar | Şebnem Pişkin |