Nisan bir başkadır Karadeniz'de...
Hani her mevsimin, her ayın ve o her ayın her gününün ayrı güzellikleri vardır ya muhakkak, nisan bir başka güzeldir. Mevsimleri aylara ayrırırken "nisan ve diğerleri" demeli belki de...
Martla başlasa da Karadeniz'in uyanışı, esas temaşa nisandadır. Nisan, yeniden doğuşun dönülmez noktasıdır. Nisan, gökyüzündeki o kasvetli kasılmaların sona erdiğinin, gökyüzünün dupduru bir mavilikte denize şavkıdığının resimdir. Güneşin erken doğup geç battığı mevsimlerin eşiğidir nisan!
Güneş doğarken de, batarken de, adı "kara" denizi kızıla beler. Sanırsın ki güneş bir tomar ateşmiş de, denizin derinliklerinden, denizi yara kanata doğuyor, akşam olunca da aynı sancılı çırpınmayla, her yanı kızıla boyayarak batıyor denize denize...
Deniz, her sabah güneşi doğururken, her akşam, dipsiz bir mezar gibi, güneşi görmüyor... "Zaman" diyorlardı böylesi tekrarlarda güneşin doğup battığı aralıklara... "Zaman" her defasında dirilip, her dirilmenin ardından yeniden ve aynı şehvetle tükeniyordu.
Basım Yılı | 2014 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 248 |
Yazar | Birol Öztürk |