Keşanlı Ali Destanı, dilden dile çevrilerek dünyanın pek çok ülkesinde sahnelenmiş, geniş kitlelerle bütünleşmiş ve Türk Tiyatrosu’na yön vermiş evrensel bir başyapıt. Haldun Taner’in “gecekondu ortamında bir kahramanlık mitosunun parodisi” dediği, modern epik tiyatronun en güzel örneklerinden biri sayılan oyunda geleneksel gösteri sanatlarımızın birçok özelliği çağdaş bir yorumla sahneye aktarılıyor. Yaratılan tipler öylesine gerçek, öylesine canlı ki, hemen her toplumun sosyal ve ekonomik açıdan benzerlik gösteren kesimlerinde karşımıza çıkıveriyorlar. Bu nedenle, Sineklidağ efsaneleri Keşanlı Ali ve Zilha ister İstanbul’da, ister Berlin’de, ister Londra, Beyrut ve Budapeşte’de, isterse Hamburg’da, nerede olursa olsun hep aynı ilgi ve sevgiyle karşılaştı. “Bizim geleneklerimizden, bizim insanımız ve konularımızdan yola çıkıp, bütün bunları, öz Türkçemiz ve bize özgü bir görüş biçimi ile çağdaş dünyanın verileriyle aktarmak”tan söz ediyordu Haldun Taner. Edebiyatımızın ve tiyatromuzun büyük ustası elinizdeki başyapıtıyla işte bu sözünü yerine getiriyor. Keşanlı Ali Destanı 60 yıldır okurunu ve izleyicisini büyülüyor.
Tanıtım Metni