Kıbrıs, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında, Anadolu, Suriye ve Mısır’a hâkim olan her siyasi gücün dikkate almak zorunda olduğu bir adadır. Bilinen zamanlardan beri, civarında devlet kurup da Kıbrıs’ı önemsememiş hiçbir devlet yoktur. Türk’ün de onu görmezden gelmiş olması beklenemez. Daha önceki çeşitli ilişkiler bir yana on binlerce şehit verme pahasına elde edilip üç yüz yıldan fazla süren hakimiyetimiz bunun ana göstergesi olduğu gibi sonuncusu 1974’te gerçekleşen müdahalelerimiz de ilginin sürekliliğini göstermektedir. Adanın farklı zamanlarda farklı güçlerin egemenliğine girdiği, fakat her zaman için jeopolitik, ticari ve stratejik önemini koruduğu da biliniyor. Ada sadece maden yatağı, sadece tarım ülkesi olsaydı önemi zaman zaman azalabilirdi. Fakat coğrafî konum değişken olmadığı için ada stratejik önemini korumuştur. Ada’nın kuzeyinde kurulmuş bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye hariç tanınmaması, süper güçlerin ve gölgelerinin pozisyon kaybı korkusuyla doğrudan ilgilidir. Dünya devletleri tarafından tanınmak suretiyle güç kazanan bir KKTC’nin Doğu Akdeniz’de söz sahibi olması ve gücünü anavatan Türkiye ile birleştirmesi ihtimali emperyalist ülkeleri ürkütmektedir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde devletlerin parçalanıp yeni devletler doğmasına ses çıkarmayan ya da bir iki itirazdan sonra susan bu ülkelerin yarım asırdır Kıbrıs Türklerinin kendi kaderlerini tayin isteklerine ambargolarla karşılık verilmesinin başka ne anlamı olabilir? Tarihin bir belge ve bilgi saklama/saptırma aracı olmaması için Türk tarihçilerinin yoğun bir akademik çalışma/araştırma sürecine girmesi şarttır. Aksi halde Kıbrıs gibi kilit noktası olan yerlerin elimizden kayıp gitmesine seyirci kalmış oluruz. Elinizdeki kitabın hazırlanış amacı dikkatleri bu noktaya yönlendirmek, hayatın gerçekleri ile masa başında hazırlanmış planların her zaman örtüşmeyebileceğini hatırlatmaktır. Biz ne kadar iyi niyetli (bazan saflık derecesinde) olursak olalım, Kıbrıs’ın jeopolitik önemini bilen ve kendi emellerinden hiçbir zaman vazgeçmeyen odaklar daima uyanıktırlar. Yakın zamandaki tümüyle insana hizmet için yol açma çalışmasına yapılan BM, Rum, AB fiilî ve politik müdahalelerinin başka bir anlamı yoktur.
Basım Yılı | 2023 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 1. Hamur |
Sayfa Sayısı | 549 |
Yazar | Gökçe Yükselen Peler , Zeki Akçam |