Günümüzde gelişen teknolojiyle kişisel veri, sınırları olmayan bir kavram haline gelmiştir. Veri sahibine ait verileri yapbozun parçaları olarak düşünürsek, yapboz parçalarının birleştirilmesiyle yapbozun bütününe ait görüntü elde ediliyorsa, bir kişisel verinin mevcudiyetinden söz edebilmek mümkündür. Çeşitli şekillerde ortaya çıkan kişisel veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü faaliyetin hukuki bir zeminde gerçekleştirilmesinin ve kişisel verilerin korunmasının önemine binaen çalışmada, kişisel verilerin aktarımına ilişkin sözleşmeler 6698 sayılı KVKK, mehaz düzenlemesi ve 6098 sayılı TBK çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Çalışmanın ismini oluşturan "veri aktarım" kavramı KVKK'nın 3. maddesi anlamında veri işleme faaliyetlerinden sadece birisi olarak tanımlanmıştır. Çalışma özelinde ise "veri aktarım" kavramı, asli unsurlarından biri kişisel veri olan ve veri aktarımının asli ya da yan edim yükümlülüğü olarak belirlendiği, kişisel veriler üzerindeki her türlü faaliyeti konu alan, veri aktaran ve veri alıcısı arasındaki sözleşmeleri ifade etmek üzere üst bir kavram olarak kullanılmıştır. Kişisel verilerin aktarımına ilişkin sözleşmelerin öğeleri, konusu, tarafları, özellikleri, tipik sözleşmelerle benzerliklerine ve sözleşme tarafları arasındaki uyuşmazlıklarda uygulanacak hukuka ilişkin genel açıklamalar sonrasında, açık rıza ve aydınlatma yükümlülüğünün veri aktarım sözleşmelerinin geçerliliği bakımından etkileri üzerine değerlendirmelerde bulunulmuştur. Son olarak yurtdışı veri aktarımında Kurul'un belirlediği taahhütnamelerin ve Kurul'un izin verme yetkisinin hukuki nitelikleri ele alınmıştır.
