Kleopatra hakkındaki mitlerin feminist bir bakış açısıyla yeniden yorumlanması, Mısır kraliçesine ve efsanesine yeni bir ışık tutuyor. Kleopatra, efsanelerle bezeli bir karakter. Bazen Marcus Antonius'a tutkuyla aşık bir siren bazense Sezar'la görüşebilmek için kendini bir halıya sardırarak gizlice yanına gittiği ve halı açılınca yuvarlanarak meydana çıktığı rivayet edilen baştan çıkarıcı bir kadın gelir akla ondan bahsedince. Efsaneleri Plutarkhos, Shakespeare, George Bernard Shaw ve diğerleri tarafından ölümsüzleştirilen Kleopatra'nın kendi yazdığı günlükler ya da mektuplar yok elimizde. Dolayısıyla onun hikâyesini ancak başkalarının ağzından dinleyebiliyoruz. Peki bu hikâyenin siyasi amaçları olan yazarlar, onun güdülerine şüpheyle yaklaşan kalemler ve onun açıkça bir yalancı olduğuna inanan tarihçiler tarafından anlatılması Kleopatra algımızı nasıl etkiliyor? Francine Prose, antik Yunan ve Roma'nın edebî kaynaklarının yanı sıra modern dönemde Kleopatra'nın sanat, tiyatro ve sinemadaki betimlemelerini de inceleyerek kaleme aldığı eserinde, oryantalizm ve kadın düşmanlığı etkisindeki geleneksel anlatılara meydan okuyor ve içinde bulunduğumuz çağın merceğinden Kleopatra'nın hayatına yeni bir yorum getiriyor.
Tanıtım Metni