Hiç şüphesiz ki ben onu -kısa ve duygusuz bir şekilde- seri katil olarak nitelendirmezdim. O benim gözümde asla soğukkalı bir katil olmadı, aslında öyle yaratılmamıştı. Hayat ağacı sevgi değil öfke ile sulandı ve kayıplarının doğurduğu intikam ateşi ile öldüren bir katile dönüştü. Ve onu adalet önüne çıkarmayı hayatının önüne koymuş bir polisle karşılaştı. Büyük mavi suyun kıyısında av ve avcının öyküsü böyle başladı.
İnsanları biz yaratmıyoruz ama onları nasıl yoğuracağımız bize kalmış...
İlknur Tolunay ikinci romanı olan KÖK Kadın Öldüren Katilde cinayet romanı severleri bu kez İstanbulda geçen, nefes kesen bir seri-katil polis kovalamacına davet ediyor. Sahne bir hastane, kahraman bir seri katil, kurbanlar ise son ana kadar belirsiz!
