Gündüzü ve zamanı seçtik biz, saygılı dileğinde bir buluşmadın. Dört bölgeyi çağırmak için misk unuyla karışık yağ yakıyoruz. Dokuz kat gök açılsın, yüce varlıklar görünsün. Lütuf getirsin bize, büyük iyilikler getirsin diye. Kara bulutlann üstünde koşar, yüceıvarlıkların arabaları, Uçan ejderler koşuludur hepsine, tüyden sancaklarla süslüdür hepsi. Ileri atılan at gibi yel gibi hızlı giderler, Solda yeşil ejder gözcülük eder onlara, sağda ak kaplan. Ansızm ve gizlice gelir yüce varlıklar, Yağmur temizlemiştir önlerinde havayı, uçar gibi gelirler, Geldiklerinde selamlarız onları ama görmeyiz, gene de görmüş gibi çarpar yüreklerimiz. Onlar oturunca eğlensinler diye sabaha kadar çalgılar çalınır. Sunulan kurban genç ve tatlıdır, konulan yemekler hoş kokulu ve bol tarçınlı şarap vardır testide, sekiz bölgeden gelen varlıkları eğlendirsin diye. Hoşnut kalmışlardır yüce varlıklar, türlü türlü urbalarla hazır bulunanları kutlarken hayran kalırlar tapınağın zengin süslerine...
