“Kendimden koşarak kaçtım, koşarak kendime vardım.” Yonca Tokbaş, “Şu iki ağaç arasında koşsam kimse görmez” diye başlayan bir oyunu, ultra maraton koşmaya kadar vardıracağını kendisi de tahmin etmiyordu. Ruhu ile bedeni arasındaki mesafeyi koşa koşa kat etmeyi istiyordu sadece. Ölüyormuşçasına koştuğu o ilk 30 metreden sonra istemediği işler, olmak istemediği yerler, katılmak istemediği sohbetler... ne varsa arkasında bırakan, kendinin üzerine giden Yonca Tokbaş, koşa koşa kabuğunu kırıp çıkarken birincilik ödülleri de aldı, tüm zamanların en sonuncusu da oldu! Çareyi koşmakta buldu... Koş Yonca Koş! Uykusuzluğa çözüm, Mutsuzluğa çözüm, Gizli öfkeye çözüm, Kalabalıklara çözüm, Delirmeye çözüm, Kilo takıntısına çözüm, Koş Yonca Koş... Koşmak ve Kendini Bulma Sanatı, Koş Yonca Koş, koşmanın sadece bedenle değil, zihin ve ruhla da gerçekleştirilen bir eylem olduğunu ve insanın koşarak varabileceği tek noktanın yine kendisi olduğunu gösteriyor... üstelik tek başına da koşmadı, dünyanın dört bir yanında koşu ayakkabılı, sandaletli dostlar edindi, birçok STK adına gönüllü koşarak rekor düzeyde bağışlar topladı. Yıllardır, Türkiye’de koşu sporunun tanınması için yazılar yazıyor, gündem oluşturuyor, emek veriyor...
Tanıtım Metni