Leonardo Da Vinci evlilik dışı bir ilişkiden meydana gelmiş. Bu onu kimilerine göre toplum dışı, bugüne göre ise sıra dışı yapmaya yetmişti. Ressam, mucit, mühendis, bilim adamı, iki elini aynı anda kullanabilen bir deha… Bana göre bunların hiçbiri onu anlamaya yetmez. Kimdi Leonardo Da Vinci? Onun yanında ve yakınında yaşayan insanlar veya ona hayranlık besleyen milyonlarca insan anlayabildik mi acaba onu? Ne kadar anlayabildik? Çektiği acıları ve toplumda var olabilme savaşını, belki de aç kalmama uğraşısını, anlayabildik mi? Bunları Leonardo Da Vinci’yi anlatmak için söylemiyorum. Bir insanın hayatında yaptıklarına bakarak yorum yapmak, o insanı anlamaya ve anlatmaya yeter mi? Benim amacım bu. Etrafımızdaki birçok insanı tanıdığımızı düşünürken aslında hiç tanımadığımızı anlıyoruz. Kendimizi bile bazen yaptıklarımızı düşününce anlayamıyoruz.Bilinçaltımızda gizlenen çocukluk buhranları, hiç olmadık zamanlarda ortaya çıkarak bize hiç olmadık kararlar aldırıyor. Sonra tüm bu olanları biz mi yaptık, biz mi yaşadık diye kendimize soruyoruz. Ben kendime bakınca bir garip görüyorum. Yaşamı ve insanları anlayamamış, başaramamış, bu dünyaya tamamen yabancı kalmış birisini görüyorum ama kendimi suçlamıyorum. Ben böyle olmak istedim mi? Tabii ki hayır. Neden böyle oldum sorusunun cevabını arıyorum tüm ömrüm boyunca. İnsan dünkü, bugünkü ve yarınki benlerin toplamı değil miydi zaten? Hepsini toplayınca biz mi oluyordu? ‘Biz kimiz’ sorusunun cevabı ‘ben’ mi demekti?
Tanıtım Metni