Sanayi devrimiyle başlayan makina çağı insanlığa birçok kolaylık sağlarken küresel ısınma sorunun ortaya çıkmasında en büyük rolü oynamıştır. Dünya'nın ekolojik dengesinde soğutucu görevi üstlenen kutuplar, küresel ısınmadan en dramatik şekilde etkilenen bölgelerin başında gelmektedir. Kuzey Kutbu (Arktik), Güney Kutbu'nun (Antarktik) aksine bir kara parçası değil donmuş deniz buzundan oluşmaktadır. Nitekim, sıcaklık artışı bu deniz buzunun erimesine ve yeni deniz alanlarının oluşmasına neden olmaktadır. Arktik'te bulunan buzulların erimesi genelde uluslararası toplumun özelde ise bölge devletlerinin ilgisini bu bölgeye yöneltmiştir. Kitap, bölge devletlerinin politikaları doğrultusunda oluşan bir tezat üzerine hazırlanmıştır. Söz konusu tezat, küresel ısınmanın etkisi sonucu yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalan buz kaplı alanın ekolojik dengesini sağlayarak korunması ile bölge devletleri ve diğer gelişmiş devletlerin Arktik deniz alanlarında hedeflediği ekonomik kazanç politikası arasındaki tezattır. Eser, çevreci yaklaşımı benimseyerek bölge devletlerinin ekonomik çıkar politikalarına eleştirel bir tutum sergileyerek sonuca ulaşmaya çalışmıştır.
Kitabın ilk bölümünde, küresel ısınma ve Arktik'e etkisi ele alınmıştır. Kitabın ikinci bölümünde ise, bölgedeki hukuki rejimi oluşturan hukuk kaynakları; iki ve çok taraflı antlaşmalara ve yapılageliş kurallarına ek olarak hukuki statüsü bir tartışma konusu olan bağlayıcı niteliği olmayan metinler (esnek hukuk) de ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, Arktik bölge devletleri tarafından kurulan Hükümetlerarası Forumlar incelenmiştir. Dördüncü ve son bölümde ise verilen bilgiler ışığında Arktik'in deniz hukuku rejimi ve bölge devletlerinin stratejileri incelenmiştir.