"Uzakta, bir adanın dumanlar içindeki silueti. Bir daha göremeyecekmiş gibi bakıyorum adaya. Tıpkı bu odaya baktığım gibi. Koltuktan kalmak istemiyorum, ikindi güneşi vuruyor üstüme, martılar döne döne alçalıyor, birazdan akşamüzeri. Yeni bir yalanla atacağım kendimi sokağa. Uzağa, meçhul bir gecekondunun çamurlu sokaklarına, sonra büyük binaların kuytularına, ceketim sırtımda, elinde bir poşet, içinde bir patlayıcı, ağzımda içmediğim sigara, aklımda arayacağım gazetelerin telefon numaraları. Bu hangi yüzüm, hangi öyküm?"Şiirin teğetinden düzyazıyla, hayattan yazıya, dilden düşünceye uzanan, ezgili, hüzünlü, çoşkulu, açık uçlu metinlerle kişisel bir zamanın içinde yolculuk, Işık Ergüden'in kitabı.