Kürt vatandaşlarımız... Türkiye’de Kürt "realitesi" yarı-resmî veya yarım ağız tanındığından beri, bu sözü sıkça duyuyoruz. Kürt kimliğini Türkiye vatandaşlığı bağlamında anlamlandıran bir ifade bu. Peki, ‘Türkiye’nin Kürt vatandaşı’ olmanın anlamı ne, gerçekten? İkinci sınıf bir vatandaşlık mı bu? Türkiye’de Kürt olmak nasıl bir vatandaşlık deneyimidir? Hamza Aktan bu yalın sorunun cevabını ararken, "Kürt realitesinin" toplumsal yüzlerine bakıyor. Büyük resmi oluşturan somut yaşam dünyalarına mercek tutuyor. Kürtlerin anadillerini konuşma ve konuşamama deneyimleri... Kürt kentlerinde Kürtlerin sosyal, kültürel sınıfsal farklılaşma süreçleri... Türk kentlerinde Kürt olmak - ve kimliğini saklayan "Ev Kürtleri"... Siyaset kariyerinde Kürtler... Popüler kültürün, kültür endüstrisinin klişeleri ve Kürt kültür üretimi... Medyada Kürt olmanın çileleri... Belki en büyük meydan okuma: Kürt olarak askerlik yapmak... Yurtdışında Kürt olmanın özgürlük ve darlıkları... Genç Kürtlerin rahatsızlıkları... Kürt öğrenci ve öğretmenlerin okul stratejileri... Tartışma, paylaşım ve hınç mecrası olarak internette Kürt aktivizmi... Hamza Aktan’ın canlı gözlemlerle çizdiği ayrıntılı Kürt vatandaş manzarası, Kürt toplumundaki muazzam hızlı toplumsal değişime de ayna tutuyor.
Basım Yılı | 2012 |
Baskı Sayısı | 2 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 196 |
Yazar | Hamza Aktan |