“Belki bu da bir tür yastır, diye düşündü. Neşe yok, hayret yok, kahkaha yok, enerji yok, ışık yok, gelecek yok. Umutların ve hayallerin yandığı bir yangının soğuk külleri.”Hayatı boyunca romancılık dışında hayalet yazarlık, senaristlik, yönetmenlik de yapan Richard Flanagan’ın eserleri kırk iki ülkede yayımlandı, saygın ödüller kazandı. Yazar, başlığını on yedinci yüzyıl haiku şairi Başo’nun seyahat güncesinden alan romanı Kuzeyin Derinliklerine Giden Dar Yol’u on iki yıl içinde tekrar tekrar kaleme aldı; aklında kitaptaki ana karakter gibi savaş esiriyken Japonların demiryolu inşasında zorla çalıştırılmış babasını kaybetmeden eseri bitirebilmek vardı.Avustralyalı doktor Dorrigo Evans, İkinci Dünya Savaşı’nda Japonların savaş esiri olur ve Burma’daki Ölüm Demiryolu’nda çalıştırılır. Dorrigo bu cehennemden çıkma ortamdan kurtulacaktır elbette ama öncesinde amcasının eşiyle yaşadığı tutkulu ilişki, demiryolu inşasında tanıklık ettiği dehşet, kaybettiği dostlar ve sonrasında hayatına giren diğer kadınlar zihninden asla çıkmayacaktır. Merkezinde 1943’ün Ağustos’unda korkunç bir gün yatan Kuzeyin Derinliklerine Giden Dar Yol, savaşın insanlığı aşındırışına, aşkın ikircikli tabiatına, pamuk ipliğine bağlı ömürlere ve geçmişin unutulması mümkün olmayan utançlarına dair abidevi bir roman.“Bazı yıllarda Booker Ödülü’nü gayet iyi romanlar alıyor, bu yıl ise bir başyapıt kazandı.”2014 Booker Ödülü Jürisi Başkanı AC Grayling“Cormac McCarthy’nin Yol romanını okuduğumdan beri ilk defa bir eser böylesine sarstı beni.”Ron Charles, The Washington Post
Tanıtım Metni