Felsefeye ilişkin Arapça ve Fransızca bazı eserleri mütalaa ettiğim sırada felsefi terimlerin bu iki dilde tesadüf ettiğim karşılıklarını bir mecmuaya kaydetmiştim. Bunların perişan bir halde kalmasına ve sarfettiğim emeğin bu şekilde heder olmasına gönlüm razı olmadı. Gerçekten de bu konuda sarfedilen mesai öyle pek kolay feda edilecek bir şey değildi. Çünkü bu işe en evvel, felsefeyi İbn Bacce’nin en seçkin öğrencilerinden tahsil etmiş olan meşhur Musevi hakim Ebu İmran Musa bin Meymun’un Delaletü’l-Hairin başlıklı eserinden başlamış idim. Bu kitap İbrani harfleriyle, Arap dili üzere yazılmış olduğundan felsefeye ait fasıllarının Fransızca tercümesiyle tatbikinde pek ziyade güçlük çekmiş idim. Bu eser Avrupaca Guide des Egares başlığıyla tanınıp, mütekellimlerin mezhebi hakkında en önemli bilgi kaynağı sayılmıştır. Bunu müteakiben, bir taraftan Aristoteles’in bazı eserlerini ve diğer taraftan İbn Rüşd’ün bunlardan iktibasen yazdığı Telhisat’ı, Kütübhane-i Hidivi’den istinsah ettirerek mütalaa ettim. Sonra da Şehristanî’nin Kitabü’l-Milel ve’n-Nihal’i, Zevzeni’nin Muhtasar Tarih-i Hukema’sı, Fârâbî ile İbn Sînâ’nın bazı eserleri, Ebû Abdullâh el-Kâtib’in Mefâtîhu’l-Ulûm’u, İbnu’n-Nedîm Bağdadi’nin Kitabü’l-Fihrist’i gibi Avrupa’da basılmış birtakım nadir kitapları ve diğer birçok mantık kitaplarını gözden geçirerek, bunlardan her ne buldumsa aldım. Bu şekilde cem ettiğim kelimeler ve tabirler büyücek bir mecmua teşkil etmiş ise de bunlar mantık ve eski felsefeye ait olduğundan yeni terimlerin de karşılıklarını bulmak lazım geldi. Bu noksanı da acizane kütüphanemde mevcut lûgat kitaplarından Fransız ve İngiliz ve Arap ve Fars dillerine ait olan kamuslara müracaat ederek ve bunlarla maksadın temini mümkün olamadığı halde kelimelerin etimolojik anlamlarına nazaran birer tabir bulmak suretiyle mümkün mertebe ikmal etmek üzere bu Lugatçe’nin tertip ve tanzimine başladım. Ve Bulletin de la Societe Française de Philosophie başlığıyla yayınlanmakta olan süreli yayının bazı numaralarında, 1904 senesinden beri yer almış ve bu kere son bulmuş ise de henüz ayrıca kitap şeklinde toplanmamış olan Yeni Felsefe Lugatçesi’ni başlıca kaynak kabul ederek, buna dahil edilmiş olan yeni terimlerin hemen hepsini aldım. E. Goblot’nun Felsefe Lugatçesi’yle diğer lugatçelerde mananın açıklık kazanmasına hizmet ediyor gördüğüm özet bilgileri de ait oldukları kelimelere ilave ettim. Kısacası bu naçiz eser, diğer lugatlerin hiçbirine henüz geçmemiş olan yeni felsefe terimlerinden başka felsefeyle ilgili olan tıp bilimine ve sosyal ve ekonomik bilimlere ait bir hayli kelimeleri de içermektedir. Bununla beraber acizane eserimin pek noksan olduğunu ve ancak ilim ve irfan erbabının tashih kalemleri için hazırlanmış bir müsveddecik teşkil edebileceğini itiraf ederim. Yegane emelim mütalaa erbabına naçizane bir hizmette bulunarak hayır ile yad olunmaya hak kazanmaktan ibaret olduğundan görülecek hataların iyi niyetime bağışlanacağı ümidindeyim.
Basım Yılı | 2015 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltli |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 560 |
Yazar | İsmail Fenni Ertuğrul |