Stefan Zweig, insan ruhunun derinliklerini yapıtlarında en iyi yansıtan yazarların başında gelir. İnsan ruhundaki çelişkileri, zayıflıkları, karmaşayı, aykırı duyguları etkileyici bir inandırıcılıkla anlatır. Mecburiyet, savaşla barış arasında sıkışıp kalmış Ferdinand’ın öyküsüdür. Ressam olan Ferdinand daha çok karısının ısrarıyla Fransa’dan ayrılıp savaş döneminde tarafsız kalmış İsviçre’ye yerleşmiştir. Dingin geçen günlerinin huzurunu bozan tek şey, kendi ülkesinden gelecek ve onu askere çağıracak olan mektubu beklemesidir. Her günü o mektubu alma korkusuyla geçer. Bir yandan askere giderek vatanına karşı görevini yerine getirme mecburiyeti, öte yandan karısının da körüklediği savaş karşıtlığı arasında kalan Ferdinand bocalar, iç dünyası alt üst olur. Ona seçimini yaptıracak şeyse, beklenmedik bir anda tanık olacağı sarsıcı bir olaydır. Mecburiyet, Stefan Zweig’ın kendi hayatından izler taşıyan, savaş karşıtı dünya görüşünü yansıtan, insan ruhunun derinlerini araştıran bir küçük roman.
Tanıtım Metni