Gelişen ve değişen dünyada hayatın birçok alanında karşımıza çıkan yapay zeka, devrim niteliğinde yenilikler meydana getirmektedir. Buna karşın günlük hayatımızın bu denli ayrılmaz bir parçası haline gelen yapay zekanın hukuki statüsüne ilişkin yerel ve global regülasyonlar kapsamında henüz bir tutarlılık sağlanamamıştır.
"Medeni Hukukta Yapay Zekalı Varlıkların Kişilik Hakkı" isimli eser; yapay zekanın tarihsel gelişimini, yapay zeka sahibi varlıkların hukuki statülerinin belirlenmesine yönelik doktrinleri, Roma hukuku döneminden günümüze dek hukuki kişilik kavramını ve yapay zeka hakkında öngörülen kişilik tiplerini ele alarak, konuyu derinlemesine incelemektedir. Güncel tartışmaların yanında eser, çözüm önerilerine de yer vermektedir.
Yapay zekanın hukuki kişilik statüsünün çözümüne odaklanmakla birlikte teorik tartışmalar ve pratik uyuşmazlıkların da yer aldığı bu eser, hukuki ve cezai sorumluluğun tespitine yönelik hususları da içermektedir. Bu yönleriyle eser; yapay zekanın hukuki konumu, kişi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği gibi konulara ilgi duyan ve eleştirel gözle yaklaşan başta hukukçular, akademisyenler, lisans ve yüksek lisans öğrencileri olmak üzere, her düzeyden okuyucu için yeterli ve doyurucu bilgiyi içermektedir.