Özel hukuk yargılamasının en önemli ispat araçlarından olan ve davada delil olarak dayanılan senet delilinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin fark edilmesi halinde nasıl bir yol izlenmelidir? Mevzuatımız sahte olduğu anlaşılan senede dayanılarak başlatılan takiplere ve açılan davalara karşı hangi savunma imkanlarını vermektedir? Usulüne uygun meydana getirilmiş olmasına rağmen, sonradan üzerinde tahrifat yapılan senede karşı hangi yollara başvurulmaktadır? Bu konuda HUMK ve HMK dönemlerindeki farklılıklar nelerdir? Sorularının cevaplarının, görülmekte olan davalara, icra takiplerine ve ceza davasına çeşitli etkileri bulunmaktadır.
Senet üzerinde sahtecilik, senet üzerinde tahrifat, yazı ve/veya imza inkârı olarak çeşitli ifadeleri olan sahtelik iddiasının ileri sürülmesi, incelenmesi, karara bağlanması ve etkileri kitabın kapsamını oluşturmaktadır. Bu doğrultuda kitapta; sahtelik iddiasının hangi usul kesiti içerisinde ileri sürülebileceği, ileri sürüldükten sonra görülmekte olan davada veya icra takibinde nasıl etkilere sahip olacağı, imza karşılaştırması ve imza incelemesinin nasıl yapılması gerektiği, yazı ve imza inkârı halinde yapılacak bilirkişi incelemesine başvurmadan yapılması gereken hazırlıklar ve bu raporda yer alması gereken inceleme yöntemlerinin neler olduğu, adli belge inceleme raporunun niteliğinin nasıl olması gerektiği ve bu rapora itiraz ile çelişki hallerinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiği, ispat yükünün hangi taraf üzerinde olduğu konuları incelenmiştir.
