Türkçe'miz, ulusal kimliğimizdir. O bozuldukça yalnız birbirimize değil, kendimize de yabancılaşıyoruz. "Kamu yararı"nı her şeyden tutması gereken medyamızın kimi bilgisiz, kimi bilinçsiz ellerdeki bir bölümüyse Türkçe'nin "yabancı dillerin boyunduruğuna girmesi" için sanki öncülük ediyor. Böylece, Atatürk'ün bir kalıtı (miras) daha sorumsuzca ayaklar altına alınıyor. Kerim Evren, elinizdeki kitabı, otuz beş yıllık gazetecilik birikiminin ışığıyla genç iletişimcilere yol göstermek; bu arada, öğretmen ve öğrenciler başta olmak üzere konuya duyarlı tüm yurttaşlarımızın "medyadaki dil, bilgi mantık ve konuşma yanlışları"nı, eleştirel bir gözle değerlendirmelerine önayak olmak için hazırdı.
Haber dilinde kalıplaşmış ya da kalıplaşma eğilimi gösteren yanlışlar
Editörlerin birbirine karıştırdığı sözcükler, kavramlar, tamlamalar
Bir editör, Başbakan'ın iyi dileğini nasıl bedduaya dönüştürdü?
Hamburg'a deniz getiren (!) gazetemiz
Rumeli Hisarı'nda ikamet edilir mi?
"Yüzüp yüzüp kuyruğuna gelme"nin, kulaç atmakla ilgisi var mı?
Milyonlarca izleyiciye ulaşan reklamlardaki 'vahim' dil ve bilgi yanlışları
"..Gazetesi" yazarken 'g' harfi küçük mü olur büyük mü? Neden?
TV'deki bilgi yarışmalarında, kimi sunucuların saç baş yolduran bilgisizliği
Ödüle doymayan anchorman'lerin bir türlü 'dilinin dönmediği' sözcükler
"Güncel Örneklerle Medyada Dil Yanlışları"nı okurken hem güleceksiniz hem de çok şey öğreneceksiniz.
Kapak | Ciltsiz |
Sayfa Sayısı | 212 |
Yazar | Kerim Evren |