1930 yılı, Türkiye için, bir yıldan çok daha fazlasıydı...
Bu yılın özellikle ikinci yarısında yaşananlar, Türkiye'nin belleğinde derin izler bıraktı. Bu dönemde Serbest Fırka adında muhalif bir parti kuruldu ve sadece üç ayda iktidar alternatifi olunca, 'mürtecilerin eline geçmek'le suçlanıp kapatıldı. Ardından, bir şey daha oldu. Resmî söylemle; 'irtica Menemen'de bayrak açtı. Bir yedeksubayla iki bekçiyi katletti.'
Serbest Fırkanın seçim kazandığı Menemen'de yaşanan bu olaya, devletin tepkisi derin, sert ve kanlı oldu.
Ve... İdam sehpalarının gölgesinde, yıllarca, onyıllarca sürecek bir tartışma başlattı. Hukukîliği şüpheli bir dizi yargılama gerçekleşti; Erbilli Esat Efendi, bu olayla ilişkilendirilerek mahkûm ve idam edildi...
Sonra?
Sonra bu ülkenin, gerçekten demokrasiyle tanışması için koskoca yirmi yıl beklemesi gerekti...
Elinizdeki kitap, takip eden dönemi de kasvetiyle boğan bu olayı anlatıyor.
1930 Yalancı Bahar ile Serbest Fırka macerasını akıcı bir dille kaleme alan Zekeriya Yıldız, Gül Ateş, Sîne Ateş Menemen'de karanlıkta kalmış bir sürece ustalıkla ışık tutuyor...
