Karanlık gecenin içinde, ışıldakların ışıktan yolları giderek artmaya başlayınca ve de her mahallede birkaç tane sığınak kazılması mecburi olunca, yakınlarındaki fakültelerin damları beyaza boyanıp, üzerlerine de kocaman kırmızı aylar çizilince "hastane görüntüsü vermek için," işte o zaman seferberlik görüp geçirmiş bir insan olan Ahmed Efendi "Tedbirli olmanın zamanıdır," dedi.Çok az bir zaman sonra söylentiler doğru çıktı, ekmeğin karneye bağlandığı duyuruldu. Kişi başına dörtte bir ekmek verilecekti. Her kupon almaya gidişte nüfus cüzdanlarına "ekmek karnesi verilmiştir," damgası vuruluyordu. Çok geçmeden kaput bezi ya da Amerikan diye satılan bezlerin de karneyle verilmesine basandı. Nüfus cüzdanlarında bu gidişle damgalanmadık bir yer kalmayacaktı.