Kader bazı milletlere nevi şahsına münhasır ulvi insanlar gönderir. Hiç şüphesiz bizim milletimizin arasına kaderin garip bir cilvesiyle gönderilen ulvi ruhlardan birisi de Mevlana’dır. Esasında O, her ne kadar bizim milletimizin içinden çıkmış olsa da, karanlıkta kalmış ruhları aydınlığa kavuşturmayı kendisine vazife edinmesi hasebiyle tüm insanlığa gönderilmiş bir kutsidir.
O kendisi için son derece mühim olan karanlık ruhları sinedeki ilhamla tutuşturma, tutuşturup da onları aydınlığa çıkartma, daha sonrada onların da başka karanlık ruhları tutuşturup aydınlığa çıkartacağı upuzun, çok menzilli, dar geçitli, derin sularla çevrili, bir hayli meşakkatli yola ; “Bir mum bir muma ışık vermekle kendi ışığından bir şey kaybetmez” düsturuyla çıkmış ve de en nihayetinde yolun sonunda sayısız ruhun karanlıklardan kurtulmasına vesile olmuştur.
Elinizdeki bu kitapta bu yüce ruhun “Hamdım, piştim, yandım” diyerek özetlediği hayatını, kendi fikirleri ve eserlerinden örneklerle bir nebze dahi olsa anlatmaya çalıştık. Anlattık diyemeyeceğiz. Zira O, mana insanıdır ve mana insanları aşk adamlarıdır ve aşk yaşanır sadece. Nasılsız, sebepsiz, niçinsiz olunur. Aşk bütün sorulara verilen cevap ve her cevabın açıklamasıdır.
Keyifli okumalar…
