"Tümü heyecan yüklü, hızlı olay akışı ve eğlenceli diyaloglarla, fantastik öğelerle, bazen de hüzün ve korku dolu olaylarla bezenmiş bir roman bu. Belirsiz bir zaman aralığında, Deccâle iki adım kala, tüm hayatı mezarlıklar içinde geçen bir toplumdaki insanların yaşamlarından kesitler bulacaksınız bu romanda. Alışılagelmiş roman okumasındaki olay örgüsü, zaman, mekân, karakter yapısı ve üstün özne bütünlüğü, bu romanda, yerini, olay akışının parçalanmasına, zaman ve mekân olgularının kırılganlığına, karakter ve öznelerin paramparçalanmışlığına bırakmaktadır. Kitap, bireyselden toplumsala, toplumsaldan siyasala doğru genişleyen bazen de tam tersi yönde, siyasal ve toplumsaldan bireysele doğru daralan bir yapıya haiz. Bu romanın en önemli özelliklerinden biri de okunmaya hangi bölümden başlanırsa başlansın, son bölüm en son okunmak kaydıyla, anlatılanların anlaşılabilirliğinde yatmaktadır. Özellikle günümüz toplumsal alt yapısının ve iktidarın uygulanma biçimlerinin hangi koşullar altında devam edebildiğinin bir analizi gibi roman. Kitap, içerik ve biçim tartışmaları, dil-anlatı-söylem-özne-iktidar analizleri ışığında okunursa, pekçok açıdan yeni değerlendirilmelere de tabi tutulabilir. Romanı bitirdiğinizde, Hegel, Marx, Althusser, Lacan, Zizek’in söylediklerinin Türk toplumsal yaşamını anlamak için değerlendirilebileceğini, fakat, toplum yapımızı anlamak için, bu düşünürlerin çok ötesine geçilmesi, yeni düşünce biçimlerinin geliştirilmesi gerektiğini de hissedeceksiniz. Kitabın tüm öznelerin, tüm iktidar ve direniş odaklarının, kendilerini ve diğerlerini bir yeniden okumaya tabi tutmalarının yolunu açması ümidiyle."