Hangi mühür varlıktan daha girift ve daha muhteşemdir? Ve hangi kuyu insandan daha karanlık ve daha derin olabilir ki? Hüzün nedir, insan neye hüzünlenir ve hüzün insanı hangi yöne götürür; geçmişe mi, geleceğe mi? Mühür Kuyusu, başarılı üslubu ve müstesna konusuyla insanı geçmişten alıp geleceğe götüren ama hep şimdi ve daima burada gerçekleşen bir oluş, bir yürüyüş, bir serencam. O, hem Son Elçi’nin derin ve güzide örnekliğinin, benzersiz söz ve davranışlarının tanıklığı, hem O’ndan önceki elçilerin kutlu hikayesi; hem O’nun dört eşsiz dostunun, cihar-ı yar-ı güzinin hüsnü ve hüznü… Bilgelerin ve şairlerin eşliğinde insana dair bir sorgulama, ışığa ve aşka yolculuk. Kıymetli sözler ve kudretli ifadelerle Mühür Kuyusu, edebiyatımızın en güzel metinlerden biri. Okudukça içimdeki kuyu aydınlandı, duygularım zenginleşti ve imanım ziyadeleşti! Prof. Dr. Ali Ulvi Mehmedoğlu
Bu bir kuyunun hikayesi. Medine’deki Mühür Kuyusu… Peygamberlik mührünün düştüğü kuyu… Mührü bir daha Osman’a(r.a.) vermeyen ve fitneyi ateşleyen kuyu… Bu kahredici fitneyi bitirmek, mührü su yüzüne çıkarmak için dört âlim seçilmişti. Biri toprak, biri hava, biri ateş, biri su. Süre, hava ağarınca bitecekti ve kitap ele alınınca başlıyordu. Hangisi mührü çıkaracak hikmete sahipse anlaşılsın diye ey ulu okuyucu, Münazara Başlasın!
Basım Yılı | 2016 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 247 |
Yazar | Kudret Ayşe Yılmaz |