Divan şiirinde halin anlatımına dayalı şiirler ve eserler genellikle hasb-i hal olarak adlandırılmıştır. Edebi sahada bir kişinin halini anlatmak, dış alemin birey üzerindeki etkileriyle ilgili olabileceği gibi: bireyin iç alemindeki manevi serüveniyle de ilgili olabilir. Edebi eserdeki bu gerçeklik, anlık bir duygudan ya da tüm gerçekliğiyle yaşanmış bir hayattan kaynaklanabilir. Şairin gerçekliği, edebi metinlerin kurmaca dünyasında şekilden şekle girerken bazen maddi- manevi tecrübeleriyle birlikte bireyi, masal ülkesinde gerçek bir kahraman bazen de realist bir alemde masal kahramanına dönüştürür. Gelinen son noktada kaynağını şairin maddi – manevi gerçekliğinden alan edebi eserde yarı gerçek yarı hayali bir dünya kurulur.
Divan şairlerinin başta tasavvufi veya mecazi aşk olmak üzere çeşitli konularla ilgili dertlerini ve şikayetlerini dile getirdikleri, hallerine tercüman olmak üzere kaleme aldıkları hasb- i haller, edebi sahada şairlere uygun bir zemin ve atmosfer sağlamıştır. Haluk Gökalp, bu kitapta divan şiirinde, hasb-i halleri genel olarak değerlendirmiş, XVI. Yüzyıl şairlerinden Muyi' nin Nalan u Handan adlı mesnevisinin incelemesine ve karşılaştırmalı metnine yer vermiştir Nalan u Handan arasındaki sıra dışı aşkta ifadesini bulan Muyi'nin hasb-i hali, okuyucuya mecazla hakikat arasında masalsı bir hikaye vadediyor.
Basım Yılı | 2009 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 419 |
Yazar | Haluk Gökalp |