Lâllar, işaretle konuşur. Sağırlar, duymadan konuşur. Körler, görmeden konuşur. Kadınlar, ağıtlarla konuşur... Bir göç hikayesi: Kürt aşiretlerinin, Irak-İran-Türkiye arasında, oradan oraya göçleri; göçte savrulan hayatlar... Kadınların hikayesi: İradeleri dışında evlendirilen... kaçırılan... eziyet gören... kederinden saçlarını yolan... anca kocayıp cinselliği bitince sağlam bir mevki kazanan... ve bir yandan hep terzilik yapan, ekmek pişiren, peynir yapan, yoğurt yapan, yemek yapan , kısaca kadınların zanaatları nı işleyip duran kadınlar... 104 yaşındaki Naze, ailesinden kaçırılıp Yahudilikten Müslümanlığa döndürülmesiyle başlayan, içinde kendisini hep yabancı hissettiği hayat hikayesini anlatıyor. Ve tabii tanık olduğu onca başka acı hayatı... Bütün bunları ağıtlar, masallar, meseller eşliğinde anlatıyor. Sadece bir hayat tarzının, bir kader in değil, bir anlatı dilinin de son kalan tanıklarından biri belki o! Naze’nin anlatısını ve hayatını, İrfan Aktan, maharetli röportajcılığıyla kuşatıyor.
Tanıtım Metni