Öykü, çok eski zamanlarda, Homo Sapiens Neanderthalis döneminde geçiyor. Yaklaşık 40.000 yıl önce Afrika’dan kuzeye göç eden atalarımız, orada yaklaşık 300.000 yıldan beri yaşayan bir başka insan türüyle karşılaşırlar. Tarihin “uygarlığa” ilk adımının yaklaşık 12.000 yıl önce başladığını düşünürsek, ondan birkaç adım önce ilk sıcak temas gerçekleşir. Batı Avrupa’dan Güney Sibirya’ya kadar çok geniş bir coğrafyada bu sessiz insan avı devam eder ve onlar da Amerika ya da Avustralya yerlilerine benzer şekilde olduğu tahmin edilen bir süreçte – daha gelişmiş silahlar, taşınan hastalıklar, genetik ya da kültürel üstünlük nedeniyle – kısa süre içinde, yaklaşık 10.000 yılda tamamen yok olurlar. Onlardan kalan izler çok sınırlıdır ancak müzik aletleri, resimleri, heykelleri olduğunu ve bir mezara ilk çiçeği onların koyduğunu biliyoruz. Portekiz’de bulunan bir melez iskelet, bir ölçüde genetik karışma olduğuna işaret etse de bunun yöresel ve sınırlı olduğu sanılıyor, yine de genlerimizin yaklaşık %2’si onlara ait. Biz Homo Sapiens Sapiensler, Homo Sapiens Neanderthalisleri çok kısa bir zaman içinde yok etmeyi “başardık” ve bu kitap, onların hikâyesini bir anlama çabası olarak yayımlandı.
