Nefse/Ruha dair inceleme aynı zamanda kişinin kendisi hakkında yaptığı bir konuşmadır. Tabiat alanındaki işleyişi inceleyerek anlamak isteyen insan elbette kendi ruhi yapısını da anlama istemiştir. “Nefis” diye bir şey var mıdır? Varsa nasıl temellendirilebilir? Nefis ya da ruh denilen şey bedensel fonksiyonların bir bileşkesi midir yoksa bedenden ayrı bir varlığa sahip midir? “Ben” derken bir kişinin kastettiği şey bedeni ve bu bedene ait bileşkeler midir yoksa bedenin haricindeki bir öz müdür? Bu nefsin bedenle olan ilişkisi nedir? Nefis/ruh denilen şey bedenden ayrı bir varlığa sahip ise ne zaman yaratılmıştır? Hareket, duyum, algı, akletme gibi eylemler nasıl gerçekleşmektedir? Bunları gerçekleştiren temel ilke nedir? İnsanın içinde ölümsüz olarak bulunan bir öz var mıdır? Bunun ölümsüzlüğü temellendirilebilir mi? Ruh göçü denilen şey mümkün müdür? Bilme eyleminin faili beden midir, ruh mudur..?” gibi soruların tarihi oldukça eskidir. Bu kitapta felsefe tarihinin en büyük filozoflarından olan ve felsefe tarihi içerisinde nefis/ruh konusuyla en fazla ilgilenen filozoflardan biri olan İbn Sînâ’nın yukarıdaki sorulara dair cevabı yer almaktadır. İbn Sînâ farklı eserlerinin içerisinde bu konuları incelemekle birlikte bu alanda müstakil olarak birçok makale yazmıştır. Bu eser filozofun özel olarak nefis konusu incelemek için yazdığı en uzun makalesinin çevirisinden ibarettir.
