Birinci Dünya Savaşı sırasında savaş esiri olarak Rus Yüzbaşı Selyukov’un aşağılamalarına maruz kalan Avusturyalı genç subay Vittorin, 1918’de evine döner. Ancak yaşadıklarını hazmedemeyip Selyukov’u saplantı haline getirdiği için Viyana’daki hayatına kaldığı yerden devam etmekte zorlanır. Hedeflediği “şahitsiz düello” için çıktığı yolculukta, kendini iç savaşın sürdüğü Rusya’daki kaosun ortasında bulur. Bazen asker, bazen mahkûm, kimi zaman da mülteci olur. Vittorin ülkenin istikrarsız koşullarında politik ve coğrafi olarak konumundan hiçbir zaman emin olamasa da, intikam yeminine kayıtsız şartsız bağlı kalır. Beyhude arayışı onu daha sonra İstanbul’a, Roma’ya, Milano’ya ve Paris’e sürükler. Başlığını bir Rus halk şarkısından alan bu roman, 1928’de Berliner Illustrierte Zeitung’da tefrika edildiğinde üç milyon okura ulaşmıştı. James Bond’un yaratıcısı Ian Fleming ile düşünür Theodor Adorno gibi birbirinden çok farklı okurların “parlak gerilim romanları”na övgüler düzdüğü Perutz, bu yapıtında saplantılı zihninin oyunlarına kanan unutulmaz bir anti-kahraman yaratmıştır.
Tanıtım Metni