Nörosinema öyle görünüyor ki sinemanın popüler tartışma alanlarından birisi haline gelecek. Aslında sinemanın icadından bugüne sinema ve zihnin işlevleri ile ilgili farklı çalışmalar mevcuttur. Bergson, Russell ve Deleuze zihnin işlevleri ile sinema arasındaki ilişkiye odaklanan felsefi sorular ve cevaplar üretmişlerdir. Hitchcock’un filmleri bu sorulara yeni sorular ekleyen ilham verici filmler olmuştur. Kurosawa’nın Rashamon ve Ran filminden söz etmeden de geçemeyiz. Bugün iseNolan’ın filmleri nörosinemayı tartışmak için araştırmacılara cesaret vermektedir. Kuşkusuz nörosinema sadece burada sözü edilen yönetmen ve filmlerle sınırlı değildir. Nörobilimci Uri Hasson ve ekibinin film izlerken beynimiz nasıl etkileniyor ve aynı filmi izleyen insanların aynı sahneler ile ilgili tepkileri nelerdir sorusu, nörosinemanın fitilini ateşlemiştir. Sinemanın bugüne kadar karanlıkta kalan alanına dair basit ama heyecan verici olan filmleri izlerken beynimizde neler oluyor ise bir diğer sorudur. Henüz yeni bir çalışma alanı olan nörosinema, etki alanı geniş bir tartışmayı başlatmış görünüyor. Bu kitap, söz konusu tartışmayı güçlendirecek bir perspektifle alanla ilgili giriş metni niteliğinde hazırlanmış olup konuya ilişkin alandaki boşluğu dolduracak niteliktedir.
Tanıtım Metni