Günümüzde, bilim ve teknolojide, sosyal yaşamda baş döndürücü bir değişim yaşanmaktadır. Okullar, sosyal sistemin canlı ve dinamik bir parçası olarak bu değişim sürecinin odağında yer alan örgütsel bir yapıdır. “Sosyal Sermaye” örgütlerde bireyler, gruplar ya da yöneticilere sağlayacağı güven, ortak anlayış, bağlılık, işbirliği, katılım duygusu ve bunun yaratacağı sinerji ve iletişim kalitesiyle farklı ve zengin bir kaynağa erişim olanağı sunacaktır.
Bu bağlamda “Sosyal Sermaye” birey veya grupların gücünü aşan, bunlardan daha fazlası olarak nitelenebilecek sosyal iletişim ağlarının taşıdığı güçlü bir örgütsel zenginliktir. Sosyal sermaye zenginliğiyle okullar büyük bir eğitim-öğretim kapasitesi ve daha yüksek bir yönetsel etkililiğe sahip olacaktır. Okul yönetiminde demokrasi, adalet, eşitlik, saygı, yüksek erdemli davranışlar ve diğerkâmlık (özgecilik) bilincine dayanan “Etik İlkelerin” uygulanması, son derece karmaşık olan insani ilişkiler ve etkileşimlerin sonuçlarına yönelik kaygı ve endişeleri ortadan kaldırabilmek için bir gereklilik olarak düşünülebilir.
“Sosyal Sermaye” kaynağına erişimin “Etik Kodları” neler olabilir? Sorusunun yanıtı kitabın öznesini oluşturmaktadır. Bu bağlamda; kitabın okul yöneticilerine, öğretmenlere, eğitim-yönetim alanında lisans ve lisansüstü öğrencilerine katkı sunması umulur.
