Kırkı aşkın dile çevrilen ve sinemaya uyarlanan Okuyucu, 20. yüzyıl Alman edebiyatının en parlak romanlarından biri. Okuyucu, İkinci Dünya Savaşı ertesinde, on beşindeki lise öğrencisi Michael Berg ile otuz altı yaşındaki Hanna Schmitz arasındaki tutkulu aşk üzerine kurulu bir hikâye anlatıyor. Hanna’nın aniden ortadan kaybolmasıyla kesintiye uğrayan bu birliktelik, ikilinin yıllar sonra bir mahkeme salonunda karşılaşmasıyla devam ediyor: Hanna savaş sırasında bir kilisede tutulan bir grup Yahudi’nin ölümüne sebep olmaktan yargılanmakta; hukuk eğitimi alan Michael ise, sevdiği kadının böylesi korkunç bir suça karışıp karışmadığını anlamak üzere mahkemeyi izlemektedir... Bernhard Schlink Okuyucu’da, sade ve dolaysız bir anlatımla suç, ahlâk, vicdan, utanç ve sır sarmalı etrafında örülen baş döndürücü ve gerilim dolu bir hikâye anlatıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası kuşağın Nazi dönemiyle hesaplaşması ve anne babalarıyla uzlaşma arayışı üzerine güçlü bir yorum. “Okuyucu bizi... düşünmemeyi tercih ettiğimiz konular üzerine düşündürüyor.” The New York Review of Books-The New York Review of Books
Tanıtım Metni