Türkiye’de sivil toplum konusu 1980’lerden itibaren akademik yazında yoğun bir şekilde tartışılırken, bu konu daha çok siyaset bilimi ve sosyoloji gibi alanların gündemindeydi. Konunun uluslararası ilişkiler ve dış politika ile ilgilenenler tarafından çalışılmaya başlanması daha çok 1990’lar sonrasına rastlamaktadır. Ortadoğu’da sivil toplumu hatta onun varlığını tartışmak ise Türkiye’deki akademik camianın pek ilgisini çekmemiş gibi görünüyor. Bu konuda yapılan az sayıdaki çalışmada da genellikle oryantalist bir bakış açısının takip edildiği gözlenmektedir. Bu çalışma Ortadoğu’da sivil toplumun varlığına, imkân ve kısıtlılıklarına bakarken, sivil toplumun tanımına da daha geniş bir pencereden bakmayı tercih etmiştir.Kitapta “Çekirdek Ortadoğu” diye bilinen, Türkiye, İran ve Mısır ile bunların arasında kalan Arap Yarımadasında yer alan ülkelerdeki sivil toplumun gelişim süreçlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede bu ülkelerin tarihsel süreçlerinde sivil toplum-devlet ilişkilerinin nasıl geliştiği, eğer mümkünse sivil toplumun o ülkenin dış politikasına olan yaklaşımları da ele alınmıştır. Kuşkusuz aynı coğrafyada yer almalarına rağmen birbirlerinden farklı pek çok özelliğe sahip olan bu ülkelerde toplumsal yapının da bu süreçlere büyük etkisi olmuştur. Bu durum kitaptaki makalelerin tek bir formatta yazılamamasında da etkili olmuştur.Özellikle Ortadoğu konusunda araştırma yapan öğrenci ve akademisyenlere hitap eden bu çalışma, Ortadoğu’da sivil toplum konusundaki boşluğu doldurmaya katkı sağlayacaktır.
Tanıtım Metni