İnsanlık yerleşik yaşama geçtikten sonra uzun bir süre tarım toplumu olarak hayatını sürdürdü. Köy ekonomisi olarak nitelendirilen bu dönemde timsal üretim ile tarım dışı el sanatları üretimi köy bünyesinde ve birlikte sürdürülmüştür. Zaman içinde bu yapıda farklılaşmalar yaşanmış ve bütün ortaçağ toplumlarında olduğu gibi Osmanlı devlet ve toplum yapısı da değişime uğramıştır. Köy ekonomisinin çözülmesi, pazar ekonomisi ve kapitalist ilişkilerin ortaya çıkması ile birlikte devlet ve toplum yapıları da değişim göstermiştir. Bunun yanında buhar gücünün üretimde kullanılmasıyla sanayi devrimi adı verilen teknolojik gelişmeler önemli üretim artışları sağladı. Bu durum yeni bir çağın belirmesiydi. Dünyada ekonomik hayata ve devlet yapıları ile topluma egemen olan gruplar da değişime uğradı. Birinci küreselleşme çağı olarak adlandırılan 19. yüzyıldaki bu gelişmelerle beraber merkez çevre ülkeleri arasındaki ilişkilerin değişmesi ve ortaya çıkan koşullara göre yeni dengelerin kurulması kaçınılmazdı. Bu kitapta, Osmanlı Devleti ile toplumunun bu süreçte yaşadığı ve modernleşme olarak kabul edilen değişimler irdelenmektedir. Padişah ve sarayda (yönetim katı) başlayan arayışların zamanla saray dışına taşınarak yönetim gücünün kısmen halka geçerek cumhuriyet yönetimi ile sonuçlanması konu edilmektedir. Ayrıca cumhuriyet döneminin kuruluş ve gelişim felsefesine yönelik eleştirel bir bakış ortaya koymaktadır. Bu çalışmada objektif olunmaya çalışılmış ve değerlendirme okurlara bırakılmıştır.
