“1871 Paris Komünü, çoğunlukla katılımcıların kendi deneyimleriyle ilgisi olmayan, birçok ideolojik tartışmanın konusu oldu. Bu hayati önemdeki haftalarda gerçekten ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, bu tanıkların anlatımlarını okumak zorunludur.”
-Gabriel Kuhn
İşçi sınıfının ilk iktidar deneyimi olan 1871 Paris Komünü, sayısız kere yorumlandı; düşmanları tarafından ayaktakımının kanlı baküs şenliği olarak kötülenirken, destekçileri tarafından eyleme geçmiş proleter anarşizmin bir örneği olarak övüldü. Hem öykünülecek bir model hem de kaçınılacak bir hata olarak değerlendirildi. Bütün değerlendirmeler taraflıdır. Tarihçiler, işçi sınıfının üç aylık iktidarını, zamansal ve mekansal olarak uzak olan kendi merceklerinden geçirip inceliyorlar.
Paris Komününün Sesleri farklı bir yaklaşım sergiliyor. Bu kitapta yalnızca 1871 baharında mevcut olanların, Komün süresince yaşayan ve ona katılanların sesi var.
Paris Komününün canlı bir basını vardı ve bu basın burada en önemli gazetesiyle, birinci enternasyonal üyesi Jules Vallès’ın Halkın Çığlığı ile temsil ediliyor. Herhangi meşru bir hükümet gibi, Paris Komünü de meclis oturumları düzenliyordu ve ateşli, çekişmeli tartışmaların günlük tutanaklarını, diktatörlük suçlamasını yalanlayacak bir şekilde yayınlıyordu. Bu derlemede, Komünün, yenilgiden yalnızca birkaç gün önceki, Kamu Güvenliği Komitesi kurulmasına ve Komün tarafından tutulan, nihayetinde öldürülecek olan rehinelerin kaderine ilişkin görüşmenin tutanakları da yer alıyor.
Son olarak, Paris Komününün Sesleri, olaydan yirmi yıl sonra La Revue Blanche tarafından gerçekleştirilen, katılımcılardan Paris Komününün başarılarını ve hatalarını değerlendirmelerini istediği entelektüel incelemeden bir seçkiyi de içeriyor. Bu bölüm, bu çığır açan olaya ilişkin etkileyici bir çeşitlilikteki fikirleri sunuyor.
Basım Yılı | 2017 |
Baskı Sayısı | 1 |
Cilt Tipi | Ciltsiz |
Kağıt Tipi | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | 120 |
Yazar | Kolektif |