"Herkesin hayatına kimse karışamaz." Yaşı yetenlerin kolayca hatırlayacağı bir sokak röportajında meşhur olmuş bu gündelik ifadeyi inceliyor bu çalışma. Devletlerin, şirketlerin, ailenin kişiler üzerinde onların iyiliğini istediği iddiası ile tasarrufta bulunması, yapıp ettiklerine karışması, onları istemedikleri alanlara yönlendirmesi, zorlaması bunu da bir aile büyüğü, aile şefkati görünümünde yapması yeni olmadığı gibi bilinen bir durum. Bu müdahalelerin hukukiliği ve meşruluğu tartışma konusu iken insan davranışlarının çözümlenmesi ve davranışsal iktisadın ilerlemesi ile yeni bir problem ortaya çıktı: dürtme (nudge). İnsanların özgür iradelerine müdahale etmeden arzu edilen şekilde davranmalarını sağladığımızda hukukilik ve meşruluk sorunu ortadan kalkacak mı? Saçlarımın rüzgarda ahenkle dans etmesini seviyorsam ve bir kaza anında kendimden başka kimseye zar...
Yazar | Halil Kökcü |