Dünya, insanlık için sonsuz kaynaklar sunmuyor. Bu gezegen, sınırlı bir ekosistemde var olan tüm canlıların evi. Ancak son yıllarda, doğanın sunduklarına duyduğumuz ihtiyacı aştık. Hızla tükenen kaynaklarımız, artan çevre sorunları ve iklim değişikliği, hepimizi daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru adım atmaya zorlamaktadır.
Sürdürülebilirlik, geleceğimizi şekillendirmek ve daha iyi bir dünya inşa etmek için atılması gereken adımları belirleyen önemli bir araçtır. Toplumlar, hükümetler, işletmeler ve bireyler olarak, sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket ederek daha yaşanabilir bir gezegen yaratma sorumluluğunu taşıyoruz. Sürdürülebilirlik, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan dengeli bir geleceğin unsurudur. Ancak sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak, sadece bir grup insanın sorumluluğunda değil, birçok paydaşın işbirliğini gerektiren karmaşık bir çaba gerektirir. Bu nedenle sürdürülebilirlik, dünya üzerindeki her canlının ortak sorumluluğudur.
Paydaş yaklaşımı, sürdürülebilirlikle ilgili kararlar alırken ve uygularken etkilenen tüm paydaşları dikkate alan bir stratejidir. Bu paydaşlar, işletmeler, toplumlar, çevre, tedarikçiler, müşteriler ve hatta gelecek nesilleri içermektedir. Sürdürülebilirlik ve paydaş yaklaşımı, birlikte daha iyi bir geleceğe ulaşmanın temel taşlarıdır. Bu yaklaşım, insanlar, şirketler ve toplumlar arasında işbirliği ve anlayışın artırılmasına katkı sağlayarak dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirmeye yardımcı olmaktadır. Sürdürülebilirliği paydaş yaklaşımı çerçevesinde ele alan bu kitap, bu konuda çalışma yapan ve konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere yol gösterici olacaktır.