İnsanın ölçme gayreti neredeyse insanlık tarihi kadar eski. Pozitif bilimlerde daha mümkün görünse de ölçme işi; ağırlıklı olarak duygu gibi, düşünceler gibi kavramsal boyutlarda çalışılan alanlar için oldukça güç. En özet haliyle siyaset ve psikolojinin kesiştiği kavşak noktası olarak tanımlayabileceğimiz politik psikoloji alanında ise, hem duyguları hem düşünceleri ele almak kaçınılmaz bir zorunluluk. Siyaset kimileri için gereksiz bir uğraş iken, kimileri için hayatın oldukça duygu uyandıran bir alanı ve onun psikolojik boyutu, gerek uygulayıcılarını gerekse "hiç ilgim yok", "apolitikim" diyen sokaktaki bireyi, farkında olsun ya da olmasın, elbette sarmalıyor. Elinizdeki bu çalışma ülkemizde yapılmış politik psikoloji araştırmalarının ilklerinden. "Politik düşüncelerimiz ölçülebilir mi, kararlarımızı neye göre veriyoruz, karar verme stillerimizin mekanizması nasıl çalışır ve bunlar siyasal seçimlerimizle ne tür bir etkileşim içindedir" sorularına yanıt arayan bu kitapla; teorisi ve sahadan verileriyle, psikolojinin en genç dallarından biri olan politik psikolojiyle tanışacaksınız.